Yılmaz Özdil Kassandra’yı açıkladı. Rahat etmenin tek yolu. Yoksa böyle sürüp gidecek

Yılmaz Özdil bugün yayınlanan YouTube içeriğinde “Kassandra” konusunu ele aldı.

Özdil konuşmasına “Kassandra ismini hiç duydunuz mu? Bu yayını izleyen sizler ve Türkiye’nin haline üzülen herkes hepimiz aslında birer Kassandra. Aslında bu toprakların, sizin gibi güzel yürekli insanların lanetidir Kassandra” sözleriyle başladı. Küçük bir hatırlatma yaparak asıl Kassandranın kim olduğunu dinleyicilerine aktaran Özdil, “Egelidir, Troya prensesidir, Troya prensleri Hektor’un ve Paris’in kız kardeşidir. Sonu trajediyle biten mitolojik bir öykünün kahramanıdır Kassandra. Rivayet odur ki Apollon kendisine âşık olur ve bu aşkının nişanesi olarak kendisine geleceği görme yeteneğini armağan eder. Ama Kassandra Apollon ile birlikte olmayı kabul etmez. Bunun üzerine Apollon sinirlenir ve Apollon’un gazabına uğrar. Kassandra geleceği görme yeteneğiyle lanetlenir.” dedi.

ASLINDA KASSANDRA KİM?

Kassandra’nın asıl hikâyesini anlattıktan sonra bu laneti sebebiyle Kassandra’ya kimsenin inanmadığını belirten Özdil, bugün de herkesin tahmin edebileceği şeylerin gerçekleştiğini ancak olacak olana kimsenin nasıl karşı koyamadığını açıkladı.

Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen ve 9 işçinin toprak altında kaldığı faciayı (Erzincan – İliç maden çökmesi) hatırlatan Özdil, facianın nasıl önceden öngörüldüğünü ancak nasıl müdahale edilmediğini gözler önüne serdi.

“TÜRKİYE’DE MİLYARLARCA KASSANDRA VAR”

Türkiye’de milyarlarca Kassandra’nın yaşadığını söyleyen Özdil; olacakları göre göre, dizlerini döve döve, çaresizce çırpınan, gidişatın farkında olan, faciaları öngören ve bu doğrultuda çevresini, akrabalarını, iş arkadaşlarını uyaran, “Yapmayın, etmeyin!” diyen, göz göre göre yaklaşan belayı haykırırcasına anlatmaya çalışan ama bir türlü dinletemeyen ve bunun çaresizliğini yaşayan milyonlarca Kassandra olduğunu belirtti.

Özdil, “Erzincan’daki maden faciası mesela bizim nasıl bir Kassandra olduğumuzu gözler önüne serdi” diyerek şu ifadeleri kullandı:

“KİMSE İNANDIRAMADI”

Yıllardır çırpınıyor Kassandralarımız… ‘Yapmayın etmeyin’ diye yalvarıyorlar. Hatta aşağılandılar hakaretlere uğradılar. Kendilerini uyaranlara küfredenler, iş işten geçtikten sonra ‘Facia oldu’ diye ağlıyorlar. ‘Millete ait madenleri, fabrikaları, limanları, barajları elaleme satıyorlar’ diye haykıran ama dinletemeyen, bu yanlış gidişle ‘Enflasyon patlayacak tarihte görülmemiş derecede yoksullaşılacak’ diyen ama dinletemeyen, ‘Tarımı öldürüyorlar’ diye bağıran ama dinletemeyen, ‘Memlekete milyonlarca kaçak mülteciyi, kokain baronlarını doldurdular’ diye uyaran ama dinletemeyen, Almanya’nın bizi kıskanmadığına, şahlanmadığımıza, doğalgaz falan bulmadığımıza, AKP’den önce buzdolabı kullandığımıza, ambulansları köpeklerin çekmediğine inandıramayan, yüreğini çığlık çığlığa kemiren kederle mecburen bir kenara çekilerek kahrolan, mecburen olan biteni bir kenardan seyreden milyonlarca Kassandra var.

“BİLİNÇLİ İNSAN TRAJEDİSİDİR KASSANDA

Mazot 45 lirayı aştı, dolar 30 lirayı aştı. Parası pulu olduğu için dünyanın en ucuz ülkesi haline geldi Türkiye. Artık sadece Türk vatandaşları için pahalı Türkiye. Ucuz ekmek kuyrukları kilometrelerle ölçülüyor, zamların ardı arkası kesilmiyor, ayçiçek ve bardak da satılıyor, simit anca yarım satılıyor, pazarda hava karadıktan sonra çıkma sebze toplanıyor. Kendi çocukları parayı bastırıyor bedelli yapıyor, milletin gariban çocukları takır takır şehit oluyor. Milletin gariban çocukları Soma’da olduğu gibi gibi, Ermenek’te olduğu gibi, Erzincan’da olduğu gibi iş kazası denilen iş cinayetleriyle can veriyor. Troya’nın kaçınılmaz sonudur bu. Bir bilinçli insan trajedisidir Kassandra. Zır cahil atmosferinin kurbanı olan insanların trajedisidir.

“TEŞHİSİMİZ KASSANDRA SENDROMU TEDAVİMİZ YOK”

Hani o televizyonda haberleri seyrederken veya işte böyle YouTube yayınlarını seyrederken yüreğinizin sıkıştığını hissediyorsunuz ya, çaresizlik yaşıyorsunuz. Bilinçli insan trajedisi, Kassandra sendromu! Teşhisimiz bu. Tedavimiz ise maalesef şimdilik yok. Bu iktidarın ayak oyunlarıyla başa çıkamayan, liyakatsiz, yeteneksiz muhalefetle maalesef şimdilik tedavimiz yok. Bakın 9 gariban işçimiz daha gitti Erzincan’da yani Allah’tan umut kesilmez elbette ama yani milyonlarca ton toprağın altındalar. Dünyanın en büyük mezar toprağının altında kaldılar. Türkiye’de her gün ortalama beş işçi ölüyor. İşçi ölümlerinde açık farkla Avrupa şampiyonuyuz, dünya üçüncüsüyüz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir