Formula 1 araçlarıyla boy ölçüşen, dünyanın en hızlı kamera drone’u üretildi
Görev, drone uzmanı Ralph Hogenbirk’in yönetimindeki bir ekibe verildi. Zorlu engellerin üstesinden gelen ekip, dönüş hızı, hızlanma ve yavaşlama açısından bir F1 aracıyla yarışabilecek bir drone yapmak için çalıştı. Drone’un tam güçte ve hızda 5,8 kilometrelik bir pist etrafından alev almadan uçabilmesi gerekiyordu. Aynı zamanda bu kadar yüksek hızda drone’un kontrol edilebilmesi de gerekiyordu.
Performans ve tasarımda sınırlar zorlandı
Ekip ilk başta, ağırlıktan ziyade aerodinamiğe öncelik verdi. Aerodinamik verimliliği en üst düzeye çıkararak drone’un pil ömrünü büyük ölçüde artırabileceklerini düşündüler. Ayrıca dayanıklılığı, mutlak maksimum hızın önüne koyarak hesaplanmış bir risk aldılar. Bu amaçla, pervaneler, bataryalar ve motorlar da dahil olmak üzere her parçayı tam kapasitesinin biraz altında çalışacak şekilde ayarladılar. Bunu yaparak, dronun sınırlarını aşmadan mümkün olduğunca verimli bir şekilde çalışmasını sağladılar.
Drone projesinin geliştirme ekibi, hedeflerini gerçekleştirmek için son teknoloji ürünü parçaları bulurken işin kolayına kaçmadı. Motorlar ve elektronik parçalar yaygın bulunan, kullanıma hazır ürünlerden temin edilse de, en yeni, piyasaya sürülmemiş donanımları elde etmek için satıcılarla yakın işbirliği içinde çalıştılar. Bu nedenle, motorların artan devir sayısının yönetimi de dahil olmak üzere projenin zorlu spesifikasyonlarını yerine getirebildiler.
Ancak ekibin dronun dış yapısını tasarlaması ve üretmesi asıl zorlu kısmı oluşturdu. Hafif ancak sağlam bir çerçeveyi titizlikle oluşturmak için hem prototipleme hem de son üretim için özel karbon CNC çalışması ve 3D baskı kullandılar.
6G kuvvete dayanabiliyor
Performans açısından muazzam değerlere sahip drone, 350 km/s azami hıza ulaşabiliyor. Ve sadece 2 saniyede 100 km/s’ten 300 km/s hıza çıkabiliyor. Böylelikle Formula 1 araçlarının performansına ulaşabiliyor. Karbon, cam elyaf ve 3D polimer kompozit gövdeye sahip dron bu değerlere ulaşırken ortalama 2-3G ile maksimum 6G kuvvetlere dayanabiliyor. Bu tür bir çevikliğe ulaşmada ağırlık da büyük önem taşıyordu. Ekip, ağırlığı 1 kg’nin altında tutmayı başardı.
Ekip, ileriye dönük olarak drone’un özellikle kamera teknolojisiyle ilgili yeteneklerini daha da geliştirmek istediğini belirtiyor. Şu anda 10 bit renk derinliğine sahip yüksek kaliteli 4k 60fps / 5k 30fps kamerayla donatılmış olsalar da, gelecekte canlı yayın yetenekleri entegre etmeyi planlıyorlar.